Acıbadem Maslak Hastanesi Omurga Sağlığı, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay “Omurga eğriliği, en sık olarak ergenlik çağında ortaya çıkar. Büyüme devam ettikçe eğrilikler de ilerlemeye devam eder. Özellikle ergenlik büyüme atağı sırasında 2-3 aylık dönem içerisinde hafif ve orta sınırlarda olan eğrilikler orta ve ileri düzeylere ulaşınca tedavi, zorlaşabiliyor ve tek çözüm füzyon cerrahi tedavisi oluyor. Pandemi şartları nedeniyle hastaneye gitmekten çekinen aileler, skolyoz genellikle ağrı da yapmadığı için, beklemeyi tercih edebiliyorlar. Halbuki geçen zaman omurga eğriliklerinin ilerlemesine ve ameliyatsız veya hareketi koruyan ameliyat tedavileri için altın pencerenin kapanmasına neden olabilir. Bu nedenle skolyoz şüphesi oluştuğu anda, çok vakit kaybetmeden uzman görüşü alınması ve ilerleyici skolyozun erken teşhis edilerek tedavisinin yapılması önemlidir” diyor. Küçük ve orta derecelerde yakalanan skolyozlar korse, egzersiz ve füzyonsuz hareketi koruyan cerrahi tedaviler ile durdurulabileceği için erken teşhis önemlidir” diyor. Prof. Dr. Ahmet Alanay, Haziran ayı Skolyoz Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada, toplumumuzda skolyoz hakkında doğru bilinen yanlışları anlattı, anne-babalara önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Skolyozda erken teşhis fayda sağlamaz: YANLIŞ
DOĞRUSU: Bu düşünce, günümüzde artık geçerli olmayan korsenin başarısız olduğu düşüncesine ve tek tedavinin füzyon cerrahisi (omurların vida ve çubuklarla birbirine sabitlenmesi ve bu bölgede hareketin ve büyümenin ortadan kaldırılması) olduğuna dair kanaate bağlı olarak gelişmiştir. Ancak son yıllardaki veriler, erken başlanan ameliyat dışı tedaviler ile (korse ve skolyoza özgü fizik tedavi egzersizleri) eğriliklerin kontrol altına alınabildiğini göstermiştir. Ayrıca füzyonsuz omurga cerrahisi (bant ile gerdirme; vertebral body tethering, VBT) giderek yaygınlaşmaktadır. Bant ile gerdirme tekniğinin başarısı uygun hasta seçimi ve ideal zamanda uygulamaya bağlıdır. Tüm bu nedenlerden dolayı erken teşhisin önemi giderek artmaktadır. Erken tanı, daha fizyolojik tedavi yöntemlerine olanak sağlamaktadır.
Bazı sporlar skolyoza neden olur, bazıları skolyozu önler: YANLIŞ
DOĞRUSU: Herhangi bir spor ile hobi düzeyinde veya profesyonel olarak ilgilenmenin skolyoz sıklığını artırdığına dair bir veri yoktur. Benzer şekilde, sportif aktiviteler ile uğraşarak kas gücünü artırmanın skolyozun oluşumunu veya ilerlemesini engellediğine veya skolyozu iyileştirdiğine dair de yeterli kanıt bulunmamaktadır. Fakat duruş kaslarının güçlenmesi, genel olarak, omurga sağlığı için iyidir. Bunun yanı sıra, skolyoza özgü fizik tedavi egzersizlerinin, özellikle korse ile birlikte uygulanmasının, etkin olabileceğine dair bilimsel veriler mevcuttur.
Skolyoz ağrılı bir hastalıktır: YANLIŞ
DOĞRUSU: Hafif ve orta dereceli skolyoz eğrilikleri ağrıya neden olmaz. Omurga dizilimi düz veya eğri olan bireylerde omurga ağrısının en sık sebebi, mekanik ağrı olarak ifade edilen, kas gücü zayıflığına bağlı ortaya çıkan kas yorgunluk ağrısıdır. Skolyoz derecesi önemli ölçüde ilerlerse ağrıya sebep olabilir. Ancak her sırt-bel ağrısı skolyozun ilerlediği anlamına gelmez. Benzer şekilde, skolyozlu bireyler erişkin hayata geçtiklerinde ve eğriliğe ve yaşa bağlı kireçlenme bulguları ortaya çıktığında da ağrı meydana gelebilir.
Skolyozda korse tedavisi işe yaramaz: YANLIŞ
DOĞRUSU: Korse günümüzde hala el emeği ve ustalık ile yapılan bir üründür. Günümüzde etki mekanizması birbirinden farklı çok sayıda korse tasarımı bulunmaktadır. Bu nedenle, geçtiğimiz yıllar içerisinde korsenin başarısı hakkında çelişkili sonuçlar yayınlayan makaleler olmuştur. Fakat daha güncel olarak Amerika ve Kanada Sağlık Bakanlıkları tarafından desteklenen bir çalışmada korse tedavisinin etkinliği kesin olarak gösterilmiştir. Korse tedavisinin en başarılı olduğu aralık 20 ile 45 derece arasındaki eğriliklerdir. Korsenin en önemli etkisi, ameliyata gidiş oranlarını önemli ölçüde azaltmasıdır. Bunun haricinde korseden beklenen en temel fayda eğriliğin ilerlemesinin önlenmesidir. Daha az sıklıkla eğriliklerde iyileşme yönünde azalma görülebilir.
Kaynak:Gecce.com